
Kardeşim, kızım ve ben Tahtakale-Kapalıçarşı arasını gezmek
üzere yola çıktık. Otobüsten Eminönü’nde inip, ara sokaklarda dolaşarak; takı,
hediyelik eşya satan dükkanları gezdik. Tabii ki takı almadan çıkamadık.
Tahtakale, Mercan
derken Kapalıçarşı’nın Nuru Osmaniye Kapısı’na vardığımızda yorulup
acıktığımızı fark edip bir şeyler
atıştırırken dinlendik.
Kapalıçarşı’nın sokak
isimleri eskiden o sokaklarda üretim yada satış yapan esnaflardan alınmış.
Birbirinden renkli, eski ve yeni eşyalar satan dükkanlar, lokantalar, kafeler,
çeşme, cami ve atölyelerle dolu Kapalıçarşı ayrı bir dünya gibi. Biz de o
dünyada rastgele sokaklara dalıp, kaybolarak, bak burada ne varmış diyerek
saatlerce dolaştık. Arada kahve molası vermeyi
unutmadık.
Kapalıçarşı’nın Mahmutpaşa tarafından çıkıp geze geze Mısır
Çarşısı’na doğru yürüdük. İstanbul’un en eski hanlarından olan Kürkçü Han,
Büyük Valide Han gibi hanları gördük. Hediyelik eşya satılan Şark Han’ı
dolaştık.
Yürümeye devam ederken burnumuza gelen nefis kahve kokusunu takip
ederek meşhur kuru kahveci Mehmet Efendi’nin dükkanına ulaştık. Sıraya girip
eve gider gitmez pişirmek üzere kahvemizi aldık ve Mısır Çarşısı’na girdik.
Gelirleri ile Yeni Cami’nin bakımının yapılması için yaptırılan
Mısır Çarşı’sında baharat kokuları eşliğinde dolaştık. Değme ressamların
tablolarını aratmayan güzellikte düzenlenmiş aktarların vitrinlerini
hayranlıkla izledik.
Kahve lokumsuz olmaz diyerek İstanbul’un en eski şekercisi
Ali Muhittin Hacı Bekir’den lokum aldık. Hacı Bekir İstanbul’un 200 yıllık
şekercisi. Akide şekeri ve lokumu geliştirerek tanıtan,
yaygınlaşmasını sağlayan marka.
Karşıdaki şekercide
de kahve içip lokum yedikten sonra eve dönmek için Yeni Cami’nin önüne geldik. Çok
fazla kuş göremedik ama kuş sesli
düdüklerin sesini duyduk. Tekrar otobüse binip eve doğru yola koyulduk.
Ankara’nın Suluhan’ı buradaki ile karşılaştırılamaz. Evet buranın adı Suluhan değil, burası
İstanbul’daki Tahtakale. Hanlar ,takılar, nikah şekerleri ile dolu bir yer.
Tabi bunlardan başka bir sürü şey de var. Ne ararsanız bulabilirsiniz. Biz
burayı tam bir gün gezdik. Eve geldiğimizde saat akşamüstü altı idi. Geziye
başladığımızda ise saat sabah ondu. Yani tam sekiz saat gezmişiz. Eve
geldiğimizde ayaklarım biraz ağrıyordu. Ama o gün çok eğlendim. Eğer siz de
giderseniz mutlaka ilginizi çekecek bir şeyler bulabilirsiniz ve çok
eğlenirsiniz. Burada her yer rengarenk.
.jpg)
Biz sekiz saat bir tek Tahtakale’yi
değil aynı zamanda Kapalıçarşı’yı, Mısır Çarşısı’nı, hanların içini ve ara
sokakları gezdik. Kendimi takı cennetine düşmüş gibi hissettim. Alışveriş
merkezi gezmektense buraları gezip görmeyi tercih ederim. Çünkü buralar daha
değişik ve ilginç . Hacı Bekir’in lokumları gerçekten mükemmel. Annemler
tamamen kahve hastası olup orada kahve İçerlerken ben de bundan yararlanıp
lokum yerken çok keyif aldığımı söyleyebilirim.
Şimdi Tahtakale'den bahsedip Mısır
Çarşısı ve Kapalıçarşı'dan bahsetmemek olmaz.
Kapalıçarşı'da neredeyse en çok gördüğüm şey kuyumculardı. Mısır Çarşısı'nda ise en dikkatimi
çeken şey daha doğrusu burnumun en dikkatini çeken şey baharat kokularıydı.