Hasan
Paşa Hanı adı ile de biliniyor. II. Beyazıt devrinde 1508-1511 yıllarında
Beylerbeyi Hasan Paşa tarafından yaptırılmış. İki katlı, iki avlulu, büyük
avlunun ortasında Köşk Mescidi bulunan bir kervansaray. Günümüze ulaşan
kısımları onarım görmüş kagir bir yapı. Hana sonradan açılan kapıdan giriliyor.
Ulus
halinin tam k arşısında. Otobüsten Ulus heykelde inip, PTT'nin yanındaki sokağa
girip yürüyünce sağda Suluhan'ı, solda ise hali görebilirsiniz.
Osmanlı zamanında kahve ve iplik ticareti yapılırmış. 1984 'de onarıldıktan sonra şimdiki halini almış. Takı ve takı malzemeleri, hediyelik eşyalar, plastik çiçeklerin satıldığı bir çarşı.
En çok Gökkuşağı Takı' daki takıları beğendik.
Kızım için bir şeyler aldık. Takı malzemeleri almayı da ihmal etmedik.
Hanı gezip yorulunca avluda bir çay içip,
dinlendik. Etrafımız rengarenk iplikler ve kahve çuvallarıyla dolu olsaydı
nasıl olurdu diye düşündük. Aklımızda çeşit çeşit takılar tasarlayarak tekrar
aynı yoldan Ulus heykele çıkıp otobüs duraklarına ulaştık.
Suluhan’ı kısaca takıların satıldığı bir takı dünyası olarak
tanımlayabilirim. Aslında Suluhan’da sadece takı satılmıyor ama benim ilgimi en
çok takılar çektiği için orayı böyle tanımlıyorum. Suluhan Ulus’ta eski bir
han. Bu hanın içinde güzel yapma çiçek satan çiçekçiler, kibar ve hızlı
çaycılar, görkemli boncuklar, takı malzemeleri ve takı satan şirin esnaflar
vardı. Ben Suluhan’a gitmeden önceki akşam Suluhan’ı düşünerek yattım. Rüyamda
içi su dolu bir han gördüm. Aslında rüyamdaki su dolu han güzeldi ama gerçekte
nasıl olurdu bilemiyorum. Suluhan’a gidince bakalım sizin yorumlarınız nasıl
olacak? Merak ediyorum.