2 Nisan 2013 Salı

Mutluluk

Uzun zamandır görmediğim bir davranışı görmek beni çok mutlu etti ve paylaşmak istedim. Birkaç  ay önce birkaç günlüğüne İstanbul'a gitmiştik. Bakırköy çarşısında gezerken 'Kent Shop ' ayakkabı mağazasından kızıma bot almıştık. İki ay sonra ayakkabının tekinin yan tarafı açıldı. 2012' nin son hafta sonlarından birinde yine İstanbul'daydık, yeni bir ayakkabı almak üzere çalışanların güleryüzlü yaklaşımlarından memnun kaldığımız için aynı mağazaya gittik. Yeni bir bot alıp, önceki alışverişimizden söz ettik. Mağaza görevlisi bizi bilgilendirerek; aynı sezon içinde oluşan hasarın değerlendirilmesi gerektiğini , bu nedenle ayakkabıyı götürürsek üretici firma ile görüşebileceklerini söyledi. Ayakkabıyı kargo  ile İstanbul' a gönderdik. Teyzemiz botu mağazaya götürdü. Sağ olsunlar fişini de bulamadığımız halde hiç sorun çıkarmayıp, biz kayıtlardan buluruz diyerek ilgilenmişler. Üretim hatası olarak değerlendirerek teyzesinin beğendiği yeni ve farklı bir bot ile değiştirmişler. Kızım şimdi yeni botlarını çok  severek giyiyor. Her giydiğinde de olayı hatırlayıp mağaza sorumlusu ve çalışanlarına tekrar tekrar teşekkür ediyoruz.

Bu yaşadıklarımız bize Leo Buscaglia'nın Sevgi Öyküleri adlı kitabını hatırlattı. Ama mutluluk veren bu davranışlar sadece kitaplarda değilmiş diyerek keyiflendik.
 İstanbul fotoğraflarımız:

İstanbul BoğazıEmirgan korusu, İstanbulİstanbul BoğazıİstanbulBen Ankara'da oturuyorum, anneannamler İstanbul'da. Ben çoğu yaz onlara kalmaya giderim (anne babanız işteyken, özellikle yazın evde yalnız başınıza veya bir etüt yada yaz okulunda sıkılmaz mısınız?). İstanbul bence çok tarihi ve güzel bir şehir. İstanbul'dayken bir çok yer gezerim ve hepsini çok beğenirim. Hiç unutmam ve neredeyse herkese anlatırım (tabii konusu geçince). Galata kulesi, Ayasofya, Yerebatan Sarnıcı, Kapalı Çarşı, Burgaz Ada gezdiğim yerler. Galata Kulesi Taksimden aşağı doğru inerken, yani ben öyle gittim. Çok güzel, değişik, manzaraya hayran kaldım. Ayasofya ve Yerebatan sarnıcı birbirine çok yakın. Adlarını hiç duymadıysanız hemen araştırın derim. Kapalı Çarşıyı en çok kızlar sever. Ben de çoğu kız gibi hayran kaldım. En çok takı, incik, boncuk gibi şeyler ilgimi çekti. Burgaz Ada faytonla gezilen, şirin, küçük bir ada. Vapurla giderken Büyükada'dan sonra. Kız Kulesine gitmedim ama gitmeyi düşünüyorum. Denizin ortasında şirin bir kule olduğunu biliyorum. Bir kral, kızını cadı zehirlemesin diye bu kuleye kaçırır. Her gün muhafızlar yemek getirir. Bir gün yemek sepetinin içine zehirli bir yılan girer ve kız ölür. İşte bana anlatılan Kız Kulesi masalı bu.