Halep
Pasajı (cite d'Alep) Arap Hava ailesinin, Atlas Sinemasının
olduğu bina Ermeni bankerlerden Köçeoğlu'nun, Hidivyar Apartmanı
Mısırlılarınmış. Çiçek Pasajı'nın bir kapısı ana cadde
üzerinde diğeri ise hemen yandaki Sahne sokağa açılıyor. Cite
de Pera, Rum bankerlerden Hristaki Efendi tarafından yaptırılmış.
Dışardan bakınca yapım ve kullanım amacını anlamak mümkün
değil, şimdi lokantalarla dolu. Yan kapıdan çıkınca Sahne
sokakta Balık Pazarı'ndayız. Tekrar ana caddeye çıkınca
Galatasaray Meydanı'na geliyoruz. Daha önce askeri lise olan yerde
1868 de Galatasaray Lisesi açılmış. Lisenin hemen karşısındaki
eski postane binası şimdi Galatasaray Müzesi. Postane iken de
gezdiğim binanın tavan süslemeleri çok güzel.
Anneannem
ve annemle gezimizin ilk durağı Galatasaray Lisesi'nin tam
karşısındaki Galatasaray Müzesi oldu. Bu yazıdan dolayı tahmin
edersiniz ki galatasaraylıyım. İki katlı müzenin ilk katı
Galasaray takımı ile ilgili, ikinci kat ise Galatasaray Lisesi ve
şu an çok uzun yıllara dayanmasa da Galatasaray Üniversitesi ile
ilgili. Galatasaray en iyi takımlardan olduğu için birinci kat
kupalar ve madalyalarla dolu. İkinci katta ise Galatasaray Lisesi ve
Üniversitesi'nin kuruluşundan bu güne kadar olan tarihi aktarılmış.
Narmanlı
Han; eski Rus Elçilik binası. İç avlulu yapıda eskiden
ressamların atölyeleri varmış, bazı odalarında Bedri Rahmi
Eyüboğlu, Aliye Berger, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi ünlü yazarlar
pansiyoner olarak kalmış. Yapı Kredi yayınlarının satış
ofisinin camındaki Ayşegül resimleriyle çocukluğumuza dönerek
Hazzopulo, Aznavur, Atlas Pasajlarında dükkanlara bakınıp, St.
Antuan, Hollanda Elçiliği, İsveç Konsolosluğu derken Tünel
Meydanı'na vardık.