1 Ekim 2013 Salı

Söyleşi


Nehir söyleşileri, Kemal KurdaşSöyleşi; sohbet; konuşup görüşme; yarenlik; makale planıyla fakat bir konuşma havası  içinde  yazılan yazıdır. Bir konuyu fazla derinleştirmeden, karşımızdaki ile konuşuyormuş hissi vererek anlatan fikir yazılarıdır. Yazar, kişisel görüşlerini sohbet sıcaklığıyla anlatmaktadır.
Herkesin ilgileneceği konularda, düşünsel planla, konuşmadaki gibi devrik cümlelerle, sorulu-cevaplı cümlelerle konuşuyormuş hissi vererek, içten, samimi, doğal, günlük konuşma havasında fakat mantık çerçevesinden ayrılmadan, kolay okunabilir bir tarzdaki düzyazı türüdür.
Senli benli ve daha cana yakın dili ile makaleden ayrılır. Günlük olaylar ve genel konuları ele alıp ayrıntıya ve teknik konulara girmemesi ile de konferanstan ayrılır.
Söyleşi türünün Türk Edebiyatı'ndaki önemli temsilcilerinden bazıları; Nurullah Ataç, Şevket Rado, Ahmet Rasim, Hasan Ali Yücel, Atilla İlhan, Melih Cevdet Anday.

Nehir söyleşileri, İlber OrtaylıHani gezerken kullandığım başucu kitaplarımdan söz etmiştim ya, konu Türk dili olunca da başucu kitaplarım var. Her ikisi de en az yirmi yıllık, kardeşimin ilkokul ve ortaokul öğrenciliğinden kalma. Bazen kızıma anlamadığı konuları anlatırken de çok işime yarıyor. Gelelim söyleşi kitaplarına. İş Bankası uzunca bir süredir Nehir Söyleşileri adıyla bir dizi kitap yayınlıyor. Yaklaşık kırk küsur sayı oldu sanırım. Her kitap farklı bir yazar tarafından; alanında uzman, örnek oluşturan kişilerle yapılan söyleşilerden oluşuyor.  O kişilerin yaşam öyküleri yanında yakın tarihsel bilgiler edinerek, başarılarından dersler çıkararak okumak çok keyifli. İlk çıkanlardan biri; ‘’Zaman Kaybolmaz- İlber Ortaylı Kitabı’’ yakın zamanda çıkanlardan biri ise ‘’ Hayatım Mücadeleyle Geçti-Kemal Kurdaş Kitabı’’. İnsan kaderini kendi yazar diyen İlber Ortaylı ile  ülkelere, olaylara farklı açıdan bakmayı ve tarihçi gözüyle gezmeyi fark ettim. Kitaptan minik bir alıntı: Ben Alman kültürünü ve edebiyatını , tarihini ve içtimaiyatını tetkik ederken; sokaktaki insana da bakarım, profesöre de bakarım, bulursam politikacı da tanırım. O milletin öğretmenlerini tanıyacaksın, kafa orada oluşur. Bu günkü Türkiye’nin halini de öğretmenlerinden anlarsın. O iyi değilse, memleketin hali de iyi değildir.
’Ben Böyle Veda Etmeliyim- İsmail Cem Kitabı’’, ‘’Aferin Desinler Diye- Doğan Hasol Kitabı’’,  ‘’Tiz Perdeden Gümbür Gümbür- Oktay Yenal Kitabı’’, ‘’Bir Bilim Adamının Serüveni- Celal Şengör Kitabı’’, ‘’Gönül  Dağında Bir Garip- Neşet Ertaş Kitabı’’ ve daha niceleri. Celal Şengör’ün kitabı ; lise ve üniversite öğrencileri için , öğrenme isteği- azmi, araştırmacı kişiliği, bilimselliğiyle örnek oluşturuyor.