Bizim
bayramlarda günler öncesinden hazırlıklar başlardı. İkram edilecek yiyecekler
hazırlanır, gümüşler parlatılır, avizelerin taşları tek tek silinir,
misafirlere ikramda bulunurken
kullanılacak tabak, bardak vs hazırlanır, bayram şekeri, sigara alınır,
çocuklara verilecek harçlık, mendil hazır edilir, en güzeli ve en heyecanlısı
ise bayramlık kıyafetler alınırdı. Bayram şekeri almak da çok keyifliydi.
Şekercilerin önü rengarenk şekerlerle dolu olurdu ve onlara bakmak hoşuma
giderdi. Hem çikolata hem badem hem de kağıtlı şekerlerden alınırdı. Çünkü
kahve ile likör ikram edilir, onun yanında da badem ve çikolata verilirdi. Hiç
hoşuma gitmeyen ve nedenini anlayamadığım bir alışkanlık da sigara ikramıydı.
Kokusu, külü herşeyiyle kötü olan bir şey neden ikram edilirdi hala
anlayamamışımdır. Üstelik bizim evde de
hiç sigara içen yoktu. Şekerin peşine kolonya, isteyene dantel örtülü
gümüş tabakla getirilen su ikramından sonra bayram tatlılarına geçilirdi. Bizim
evin favori tatlısı hurma (kalburabastı) idi. Babaannemin hurmasının üstüne de
yoktu.
Bayram
ziyaretleri kısa tutulup daha çok eve ziyarete gidilmeye çalışılırdı. Bütün
gün yemek , içmek, gezmek ve misafirlere ikramda bulunmakla geçerdi.
Bayram misafiri ağırlamak farklı bir törendi ve çok eğlenirdik. Bizim evde
bayram sabahları kahvaltıyla değil yemekle başlardı. Hem de ne yemek. Gün
içinde gelen misafirler yada gidilecek misafirlikler nedeniyle fırsat
olmayacağı düşüncesiyle doğan bir alışkanlık mıydı bilmiyorum. Bayram sabahı
yemek sofrasına çok özenilirdi ( gerçi
annem her zaman özenir ama). Tüm aile bayramlıklarını giyer masaya
oturur. Masada yok yok. Yoğurtlu çorba, etli bulgurlu yaprak sarma, etli
nohutlu pirinç pilavı olmazsa olmaz. Yemekten sonra ailece bayramlaşılır,
bayram harçlıkları verilir. Kahve ve çikolatadan sonra bayram tatlısı yenir.
Artık misafir kabul etmeye yada misafirliğe gitmeye herkes hazırdır. Bu ritüel
bizde halen her bayramda tekrarlanır. Önce aile büyüklerine gidilip el öpülüp
bayramları kutlanır. Büyükler çocuklara bayram harçlığı verir. Bazen harçlıklar
mendilin içine konularak verilirdi. Kız çocuklarına verilen mendiller işlemeli,
kenarı oyalı olabilirdi. Halam, ablama verdiği o iğne oyalı mendillerden bana
ne zaman verecek diye dört gözle beklemiştim. O mendiller hem çok güzeldi hem
de büyümenin göstergesiydi. Hala da güzel değiller mi?
Şeker toplayan çocukları, uçan baloncuları, bayram kutlayan bekçileri ve davulcuları anmadan bitirmeyelim.