31 Aralık 2015 Perşembe

Yılın sonu-BArt4

yeni yıl temalı cam boyama şişe ve tabaklaryeni yıl temalı cam boyama şişe ve tabaklarBaşlık olumsuz oldu ama bu gün yılın son günü olduğu için öyle yazdım. Mutsuzluklar, umutsuzluklar, sağlıksızlıklar, huzursuzluklar...son olsun diye.
yeni yıl temalı cam boyama kavanozlaryeni yıl temalı cam boyama mumluklarHerkese yeni yılın ilk dakikaları ile birlikte; önceki yıldan daha mutlu, huzurlu, sağlıklı, sevdikleriyle beraber, bol gezmeli günler diliyorum. Kendi yaptığım yeni yıl hediyelerimden bir kaç örnek ile 2016 da görüşmek üzere. Hoşçakalın.




ahşap boyama kasa
ahşap boyama kasa Camlarda peçete, çatlatma ve sargı bezi tekniklerini kullandım.
Ahşap kasalarda ise dekupaj, yağlı boya eskitme ve hamur kabartma tekniklerini tercih ettim.



29 Ağustos 2015 Cumartesi

Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi

Ankara, kale, Erimtan Arkeoloji ve Sanat MüzesiAnkara, kale, Erimtan Arkeoloji ve Sanat MüzesiAnkara kalesi girişinin karşısında, Hisar Meydanı'ndaki müze; üç eski Ankara evi restore edilerek oluşturulmuş. Müze bu yıl ilkbaharda ziyarete açıldı. Salı-Pazar günleri saat 10.00-18.00 arasında ziyarete açık. Giriş ücreti tam 7 TL, öğrenci 3,5 TL . Hafta içi okul gruplarına ücretsiz. Müzede çocuklar için ''Arkeolojinin Büyülü Dünyası'' isimli etkinlikler ve ''Antik Roma'da Yaz Tatili'' isimli yaz atölyeleri de düzenleniyormuş.
Ankara, kale, Erimtan Arkeoloji ve Sanat MüzesiAnkara, kale, Erimtan Arkeoloji ve Sanat MüzesiMüzenin giriş katı ve onun altındaki katta Roma dönemi ağırlıklı olmak üzere, Eski Tunç, Hitit ve Bizans eserleri sergileniyor. Cam şişeler, çanak-çömlekler, takılar, sikkeler, mühürlü yüzükler, çivi yazılı tabletler, steller, bronz eserler, mutfak eşyaları...
Ankara, kale, Erimtan Arkeoloji ve Sanat MüzesiAnkara, kale, Erimtan Arkeoloji ve Sanat MüzesiRomalı şairin kadınlara kozmetik tarifi (sağda ikinci fotoğraf), mühürlü yüzükler, ekmek üzerine desen yapmak için kullanılan mühür (solda ikinci fotoğraf), müze duvarlarındaki nişler ve Denizli travertenleri benim en çok beğendiklerim.
Ankara, kale, Erimtan Arkeoloji ve Sanat MüzesiAnkara, kale, Erimtan Arkeoloji ve Sanat MüzesiMüzenin en alttaki 3. katında Murat Germen'in ''Ankara: Öncü Modernizmden Öykünmeci Mimesis ve Sahte Fütürizme'' isimli fotoğraf sergisi yer alıyor. Yaşadığımız şehirleri nasıl yaşanamaz hale getirdiğimizin fotoğrafları. Kelimelerle dile getirmeye zorlandığımız uyumsuzluklar bir kare fotoğrafta bir araya gelmiş. Oldukça etkileyici.










12 Ağustos 2015 Çarşamba

Yaz Tatili

Kıbrıs, GirneKuşadası, Pamucak plajı, katamaran, sörfKıbrıs, GirneKuşadası, Pamucak plajı, katamaran, sörfDenizli, Kuşadası, Fethiye, İstanbul ve Kıbrıs derken yaz tatilinin sonuna geldik. Hani yediğiniz içtiğiniz sizin olsun, gezip gördüğünüzü anlatın derler ya . Gezip gördüklerimizden hiç olmazsa bir kısmını paylaşalım istedik. Bizim için bol yolculuklu, bol hareketli, bol sporlu bir yaz tatili oldu. Benim en keyif aldığım ve hiç unutmayacağım, keşke daha önceden fırsat olsaymış da deneyip öğrenseymişim dediğim; sörf ve katamaran eğitimi oldu. Güzel ve sıcak tatil günlerinden sonra çok sıcak ve stresli çalışma günlerine dönmek zor olsa da yapacak bir şey yok. Fotoğraflara bakarak dinleneceğiz...
Kıbrıs, Girne, Merit Otel
Muğla, Fethiye, Katrancı Koyu
Kıbrıs, Girne, Merit Otel


Kuşadası, Pamucak plajı, günbatımı



Kıbrıs, Girne, Merit Otel
Kıbrıs, Girne, gece, ay
İstanbul, İstanbul Boğazı, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü
Kıbrıs, Girne, Merit Otel, binicilik kulübü 

29 Temmuz 2015 Çarşamba

BArt3 duvar-kapı süsleri

elişi, ahşap boyama tahta kaşıklarelişi, boyama seramik pano 
Pano, duvar yada kapı süslerini yaparken farklı malzemeler kullandım. Güllü duvar panosunu; alüminyum tepsinin tersine dekupaj ve hamur kabartma uygulayıp sonra da yağlı boya ile eskiterek yaptım. Kuşlu olanı seramik üzerine çalıştım. Aşçılar tahta servis kaşıklarına hamur kabartma ile yerleştiler. Kapı panosuna ne yazacağıma karar veremediğim için üst kısım yazısız (şimdilik). Kızımın sevdiği karakterin olduğu panoyu da dekupaj ve boya çatlatma ile yaptım.
elişi, ahşap boyama panoelişi, hamur kabartma panoHamur kabartma uğraştırıcı ama ben keyifle yapıyorum. Üstelik hamurunu da kendim hazırladım. Ahşap tutkalı, un , nişasta ve çok az sıvı yağ ile. Kalan hamurdan da kurabiye yapar gibi çiçekler yapıp kuruttum, daha sonra boyayacağım objeleri süslemek için. Hamurun da hazırı var, çiçeklerin de ama ben uğraşmayı seviyorum. 

Daha fazla boyama fotoğrafı için BArt sayfasını ziyaret edebilirsiniz.



elişi, ahşap kapı süsü


22 Temmuz 2015 Çarşamba

Denizli

Denizli Atatürk ve Etnografya MüzesiDenizli, Denizli horozu heykeliDenizli; Ege Bölgesi'nin horoz, tekstil ürünleri, Pamukkale ve antik kentleri ile bilinen ili. Yıllar önce de gitmiştim ama bu kez daha iyi gezdim çünkü şeker gibi bir rehberimiz vardı. Hele antik kent gezisinde anlattığı mitolojik öyküler çok keyifliydi.
Denizli, Pamukkale Hierapolis antik kenti yağ sıkma atölyesiDenizli, Hacı Şerif, dondurmalı irmik helvasıDenizli, Pamukkale Hierapolis antik şehri tiyatrosuDenizli Babadağlılar Pasajı, Denizli dokumalarıDenizli'nin eski adı Ladik. Asıl eski kent şimdi Laodikya antik kentinin bulunduðu bölgedeymiş. Yıllar süren Bizans-Selçuklu savaşları ve sonrasında depremlerle yıkıllan kent terk edilmiş ve şimdiki Denizli kale içinde kurulmuş. Kale içi; minik dükkanları, kapı önünde oturan esnaflarıyla klasik arasta görünümünde. Denizli dokumalarının satıldığı Babadağlılar pasajı da bu bölgede. Havlu, bornoz ve ev tekstil ürüleri bol. Denizli'de tekstilin yanında doğal taş ve mermer ihracatı da yapılıyor. Babadağlılar Pasajının hemen karşısında ise Atatürk ve Etnoğrafya Müzesi gezilebilir. Atatürk 1931 yılında Denizli'ye geldiğinde bu evde kalmış. Denizli'nin dokumaları ile ünlü ilçesi Buldan. Leblebi ile ünlü ilçesi de Serinhisar. Serinhisar, ülkemizin leblebi ihtiyacının %85'ini karşılıyormuş. Sade, meyveli, baharatlı, kahveli … Aklınıza gelebilecek her çeşit leblebi yapmışlar. Benim favorim tahmin edeceğiniz üzere kahveli leblebi. Kahvenin yanında ikram edilen drajelerin yerine gayet güzel uyuyor. Nerdeyse unutuyordum şehir içinde gezerken Hacı Şerif'in yerinde dondurmalı irmik helvası yemeyi unutmayın. Dondurmalı helva ile doyunca çeşit çeşit meyve tatlılarına sadece baktık, siz onlara da yer ayırın. Çamlık parkına gidecek zamanımız kalmasa da İncilipınar Parkı'nda akşam yürüyüşü yaptık.
Denizli Pamukkale travertenlerHierapolis, Laodikya, Thriepolis gibi antik kentler, doğa harikası Pamukkale, Karahayıt termal merkezi, Kaklık ve Keloğlan gibi mağaralar gezilebilecek diğer yerler. Laodikya ve Kaklık mağarasını bir sonraki Denizli gezimize bıraktık.
Denizli Pamukkale travertenlerPamukkale'de travertenlerin hemen arkasında  Hierapolis harabelerindeki Roma hamamı onarılıp Arkeoloji Müzesi olarak ziyarete açılmış. Kazılarda bulunan lahitler, steller, heykeller, tiyatro kabartmaları vs. sergileniyor. Antik havuz ve tiyatroyu görmeden, travertenlerde yürümeden sakın dönmeyin. Şehrin yıkımına neden olan depremin izini antik havuzdaki kırık hattında görebilir, havuz kenarından çıkan sodalı sudan içebilirsiniz. Kimbilir belki siz de güzelliğinize güzellik katarsınız. Benim ilgimi çeken başka bir şey de fotoğrafta da görünen yağ sıkma atölyesiydi. 
Oduncu kızının hikayesi
Bir zamanlar buralarda yaşayan fakir bir oduncunun çirkin bir kızı varmış. Fakirliğine aldırış etmezmiş ama çirkinliğinden çok utanıyormuş. Böyle yaşayacağıma yaşamam daha iyi diyerek bir sabah Çökelez Dağı'na çıkıp uçuruma atlamış. Ava çıkan Denizli beyinin oğlu onu kayalardan sızan sıcak suların biriktiği bir gölcüğün kenarında bulmuş. Baygın haldeki güzel kızı atına atıp götürmüş. Hikayenin devamı bir düğünle sonuçlanmış. Düğünün bahtlı gelini; çirkinliğine dayanamayıp uçurumdan atlayan oduncu kızıymış. Pamukkale'nin şifalı suları onun çirkinliğini silip götürmüş (Şehirden Şehire Anadolu, Mehmet Önder).









5 Mayıs 2015 Salı

Cam Boyama, BArt2

cam boyama, çatlatma, tea-lightcam boyama kavanoz, hamur kabartma, rölyef pasta ile kremaBenim ruh halim de şu sıralar yaşadığımız havalar gibi. Bir sıcak bir soğuk, ne kış ne bahar, ne iyi ne kötü, ne mutlu ne mutsuz...


cam boyama şişelercam boyama tabaklar Bu gün cam boyamalarımı paylaşmak istedim. Cam şişeler, kavanozlar ve eskinin çinko tabaklarını hatırlayarak boyadığım cam tabaklar. Kimine deseni çizip kendim boyadım, kimine de dekupaj uyguladım. Şişeleri; yağ yada su şişeleri olarak düşündüm. Sünger fırça ile boyayıp, peçete transfer, çatlatma ve rölyef kabartma uyguladım. Eski bardaklarımdan çatlatma ile tea-light yaptım. Kavanozların kapaklarını da rölyef pastayı krema sıkma aletine doldurup sıkarak yeni moda cupcakeler gibi süsledim, kavanozların üstlerini de hamur kabartma cupcakeler ile tamamladım. Mor kavanoz, mor tea-light  ve kırmızı süt şişesi kızımın tasarımı. Sünger fırça ile pat pat boyamak çook eğlenceliymiş. Mor ve lila en sevdiği renkler. Daha fazla cam boyama örnekleri görmek için BArt sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

cam boyama süt şişeleri
cam boyama kavanoz


24 Mart 2015 Salı

Kahve-Kahvehane

kahve, kahve fincanıKahve; Habeşistan'ın (Etiyopya) Kaffa yöresinden 15.yüzyılda Arabistan'a oradan da Anadolu, Avrupa ve tüm dünyaya yayılmış. İstanbul'da ilk kahve 1554'de Tahtakale'de açılmış. Hatta Türk kahvesi Tahtakale'de bir sokağa adını da vermiş (Tahmis Sokak, Tahmis: kurukahve, Tahmisci: kurukahveci). Kahveler; kitap okunan, tavla, satranç oynanan, şiir-edebiyat söyleşileri yapılan yerlermiş. Evliya Çelebi'ye göre 1630 da İstanbul'da 55 kahve varmış. Kahvehaneler Anadolu'da da yayılmış.
kahve, kahve fincanıkahve, kahve fincanı, akşam kahvesiMangalda pişen kahvelerin içilip sohbetlerin edildiği kahveler zamanla nargile de içilen, tavla, domino ve satranç gibi oyunlar oynanan yerler olmuş. Edebiyat, meddah, yeniçeri, mahalle kahveleri gibi çeşitler oluşmuş. 19. yüzyılın ikinci yarısında kıraaathane denen yeni bir kahve tipi türemiş ki buralar; gazete, dergi, kitap okunan yerlermiş. Kıraaathanelerde çay, ayran, meyve suyu gibi içecek çeşitleri de artmış. Günümüzde ise kağıt vb. oyunlar, internet, yemek yeme, oyun oynama, eğlenme, iletişim merkezi, boş vakit geçirme gibi pek çok işlevi yerine getiren lokal, klüp, kahvehane, kafe, oyun salonu, internet kafe, çay ocağı, çay bahçesi, sabahçı kahvesi, öğrenci kafe gibi pek çok isimle ve pek çok tarzla yaşıyor. Sosyalleşme ortamı, bir gruba ait olma, zaman zaman işsiz güçsüz yeri zaman zaman da memleketin kurtarıldığı toplantı ve propoganda merkezi olarak değerlendirilmiş.
kahve, kahve fincanı, kahve-makaronkahve, kahve fincanı, sakızlı kahveZamanla bizim kahve çook değişmiş, birinci, ikinci hatta şimdilerde üçüncü dalga akımı tüm dünyada yayılıyormuş. Birinci dalga; ikinci Dünya Savaşı sonrası icat edilen suda çözünebilen kahve, ikinci dalganın temsilcisi ise Starbucks 'larmış. Bizde de hızla artan 3. dalga kahve akımında; kahvenin çekirdeği, nereden geldiği, ne kadar kavrulduğu hatta yetiştiği ülke-bölge-tarla-yetiştiren çiftçi, çiftçi hakları, adil ticaret, sağlıklı-işlenmemiş gıda, sütün-suyun-şekerin özellikleri gibi pek çok şeye dikkat edilir olmuş. Tarçınlı, kakuleli, fındıklı, sakızlı vb. aromalı, az-orta-çok kavrulmuş, ince-iri çekilmiş ve daha nice çeşitlilikte. Eskiden ocakçıların yaptığı kahveyi şimdi baristalar yapıyor. Kahve kavuran kişiye de roaster deniyormuş, eskiden kullanılan özel bir isim var mıydı bilmiyorum. Geçtiğimiz aylarda İstanbul'da kahve festivali yapıldı, gazetelerde de zaman zaman baristaların yarışları ile ilgili haberler görüyorum. Kısacası kahve kocaman bir dünya olmuş artık.
Yazılar benden, fotoğraflar kardeşimden. Fotoğraflar tamam da ne zaman yazacak onu bilmiyorum, bekliyoruz. Teyze, yeğen birlikte yazmakta biraz ağırlar.
Meraklısına birkaç kitap önerisi:
İstanbul'un Tanrısız Tapınakları, Kahvehaneleri, Ekrem Işın
Kahveler Kitabı, Salah Birsel
Bir Toplumsal İçeceğin Yakındoğu'daki Kökenleri, Ralph S. Hattox
Kahve ve Kahvehane, Ulla Heise
Tanede Saklı Keyif; Kahve, Şennur Şentürk
Doğu'da Kahve ve Kahvehaneler, H.Desmet/ F. Georgean