.jpg)
.jpg)
Herkesin
farklı bir gidiş nedeni olabilir elbette, bizimki yüzmek ve kafa
dinlemek içindi. Bolca yemek de buna eklendi ama olsun dinlendik de
yüzdük de. Az gezdik çok yedik. Nereler? Neler?
.jpg)
.jpg)
Girne
Limanı geçmişte ticari amaçla kullanılıyormuş ama şimdi
balıkçı tekneleri, yatlar, kafe ve restoranlarla dolu, klasik ada
ve liman havasında. Girne Kalesi de limanda. M.Ö. 3.yy.da yapıldığı
tahmin edilen batık gemi kaledeki Batık Gemi Müzesi'nde
sergileniyor. Bu geminin keşfedilen en eski ticari gemi
batıklarından olduğu sanılıyormuş. Çarşı içinde onlarca yıl
önceki kumaş ve porselen satan mağazaların yok denecek kadar
azalması üzücüydü. Benim hep şikayetçi olduğum her yerin
birbirine benzeme özelliğinden Kıbrıs da nasibini almış.
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
Hellim
Peyniri, kolokas, pirohu, babutsa, ceviz macunu ve verigo yedim,
şeftali kebabını Kıbrıs'da değil ama çok sevdiğim bir
arkadaşımın annesinde yemiştim. Soğan, maydanoz ve kıyma ile
yaptığı köfteleri üzerlerine halka şeklinde kesilmiş birer
dilim domates yerleştirerek koyun iç zarına sarıp ızgarada
pişirmişti. Kolokas; patates-mantar arası bir tatta, kuzu eti ile
yahni şeklinde pişirilen, Karpaz ve Yeşilırmak bölgelerinde
yetişen patates türü bir sebze. Babutsa; diken inciri de
deniyormuş, bizim kaktüs meyvesi dediğimiz şey. Ceviz macunu;
taze cevizin kabuğu soyulup, suda bekleterek acılığı gittikten
sonra karanfil, badem ile kaynatılıp, şeker eklenirmiş ve genelde
kahve içildikten sonra ikram edilirmiş. Pirohu; Kıbrıs'a özgü
hamur yemeği, hamurun içinde nor(bizim lor gibi) ve nane koyup,
suda haşlanıp, üzerine hellim peyniri serperek sıcak servis
yapıyorlar. Peynirli mantı gibi diyebilirim. Kaldığımız otelin
aşçısı içli köfteyi de içi peynirli yapmıştı, değişik ve
hoş bir lezzetti, özel bir adı var mı bilmiyorum. Verigo da
Kıbrıs'a özgü iri pembe taneli bir üzüm cinsi. Bu ne, üzüm mü
erik mi diyerek yedim. İsminin öyküsü hoş; eve gelen İngiliz
bir gruba ev sahipleri bu üzümden ikram eder, yedikleri üzümü
çok beğenen konuklar ''very good'' derler. O günden sonra köylüler
kelimeyi tam hatırlayamaz ve akıllarında kaldığı kadarıyla
''verigo'' derler. Yeşilırmak bölgesinde bulunan 51 yıllık
Verigo asma ağacı Guinness Rekorlar Kitabı'na girmiş. Bu ağaç
224 m2 alan kaplıyor ve yılda 3 ton üzüm veriyormuş.