22 Ekim 2014 Çarşamba

Ankara TRT Yayıncılık Tarihi Müzesi

Ankara, TRT Yayıncılık Tarihi MüzesiAnkara, TRT Yayıncılık Tarihi MüzesiMüze, Çankaya Oran'da TRT Genel Müdürlüğü binasının olduğu kampüste ve hafta içi saat 10.00-17.00 arasında ziyaret edilebiliyor. Birinci katta yayıncılık tarihi ile ilgili bilgi ve malzemeler sergileniyor. Filmler ve dizilerde kullanılmış kostüm ve aksesuarlar ise bordum katta görülebilir.
Ankara, TRT Yayıncılık Tarihi MüzesiAnkara, TRT Yayıncılık Tarihi MüzesiAnkara, TRT Yayıncılık Tarihi MüzesiAnkara, TRT Yayıncılık Tarihi Müzesi1920li yıllardaki ilk telsiz telefon ve radyo denemelerinden, ilk düzenli radyo yayınlarının başladığı 1972 yılına, 1968 yılındaki ilk televizyon yayınına ve ardından da günümüze dek uzanan yayıncılığımızdaki gelişmeleri, teknolojik değişimleri somut örnekleri ile görmek, yayıncılık tarihimizi anlatan koridordaki bilgilendirici panoları okuyarak geçmişi öğrenmek ve çocukluğumuza-gençliğimize gitmek güzeldi. Radyo yayınları ve TV programlarından örnekler, Atatürk'ün 10. yıl nutkunda kullandığı mikrofon, kameralar, vericiler, kayıt cihazları, film makineleri....Radyo programlarında eğitim, kültür ve sanatla ilgili olanlar ağırlıklıymış. TV ise eğlence aracı değil, başta haber olmak üzere eğitim ve kültür vermeyi amaçlayan bir kitle iletişim aracı olarak öngörülmüş. Ankara Radyosu, şimdiki binasında ilk yayınına 1938 yılında başlamış. İlk TV Yayını siyah-beyaz olarak, 1968 yılında ''Ankara'dan yayına başlıyoruz'' anonsu ile başlamış. İstiklal Marşı ile açılıp kapanan, günün belli saatlerinde yapılan yayınları, sık sık gerçekleşen yayın kesintileri ve o arada gösterilen Koyulhisar Yaylaları gibi doğa fotoğraflarını kırklı yaşalarda olanlarınız hatırlayacaktır. Halit Kıvanç, Zafer Celasun, Can Akbel, Zeki Müren, Şakir Öner Gülhan, Tuğrul Şan ve Bilge Şan ilk aklıma gelen isimlerden birkaçı. Küçük Kadınlar, Küçük Ev, Walton Ailesi, Bonanza, Şeker Kız Candy, Komiser Colombo hatırladığım dizilerden bir kısmı.
Ankara, TRT Yayıncılık Tarihi MüzesiAnkara, TRT Yayıncılık Tarihi MüzesiMüzeyi ne zaman, nasıl düzenlemişler bilmiyorum ama iyi ki düzenlemişler, ben keyifle gezdim. Daha zengin olabilirdi diye düşünmeden de edemedim (özellikle kostüm ve aksesuarların olduğu bodrum kat). Belki bizler varlığından haberdar olup, daha fazla ziyaretçi gelirse zenginleşir mi dersiniz? Müzeye gelmişken TRT kayıtlarından oluşan CD ve DVD lerden de satın alınabilir.






14 Ekim 2014 Salı

Cunda Adası

Cunda, Ayvalık, BalıkesirCunda, Ayvalık, BalıkesirCunda diğer adıyla Ali Bey Adası; Ayvalık adaları olarak bilinen 22 adadan yerleşime açık olan tek ada. Ülkemizin Ege Denizi'nde bulunan Gökçeada, Bozcaada ve Uzunada'dan sonra gelen 4. büyük adası. Cunda, kokulu ada demekmiş. Ali Bey Adası ismini ise kurtuluş savaşında Yunanlılara teslim olmayan birlik komutanı Yarbay Ali Çetinkaya'dan almış. Ada; Lale Adası'nın deniz doldurularak karaya bağlanması ve Lale Adası ile Cunda arasına ise ülkemizin ilk boğaz köprüsünün 1964 yılında yapılması ile kara yolu ile ulaşılabilir olmuş. Ayvalık'tan otobüs, minibüs ve teknelerle adaya ulaşmak da çok kolay. Otoparklar özelleşmiş, epey bir ücret alıyorlar ama yine de park yeri bulmak zor. Turizm, balıkçılık ve zeytincilik adanın geçim kaynakları.
Taşkahve, Cunda, Ayvalık, BalıkesirBiz gece gittiğimiz için daha önce gördüğümüz kilise ve değirmeni gezemedik. Ama Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı'nı görmeyi isterdim doğrusu. Necdet Kent emekli büyükelçi, Sevim Kent ise Ayvalıklı ressam ve seramik sanatçısı. Oğulları onlara ait binlerce kitabı kütüphaneye bağışlamış.
Cunda, Ayvalık, BalıkesirTaşkahve, Cunda, Ayvalık, BalıkesirSokak aralarında dolaşıp, hediyelik eşya satan mağazalar, güzelim taş yapılara hayranlıkla bakınıp yorulunca kahvemizi Taşkahve'de içip, sahilde balık lokantalarının önünden yürürken de ıslak taze badem ve lokma yiyip adadan ayrıldık. Adanın meşhur Papalina balığını tatmayı unutmayın. Birçok bina restore edilip butik otel olmuş. Hem çok beğendim hem de aslına uygun mu yapılmışlar diye merak ettim. Bana biraz Alaçatı'yı çağrıştırdı. Umarım bu değişiklik hızla devam edip adanın o sakin kendine has hali yok olmaz. Hediyelik eşya satan mağazalar demişken Zuhal Üçok'un tasarladığı ''Allı Pullu Fidan'' bez bebekler çok güzeldi.